Efsane lezzetin efsane geçmişi…

KOMMAGENE Krallığı (MÖ 163 - MS 72) Adıyaman bölgesinde, dönemin iki süper gücü Persler ve Romalılar arasında coğrafyada barış içinde yaşamış bir krallıktır. Öyle ki dünya tarihinde 300 yıl boyunca hiç savaşmadan varlığını sürdüren nadir uygarlıklardan biridir. Bu yüzden de KOMMAGENE barışın, diplomasinin ve uygarlığın sembolü olarak anılır. Yaklaşık 2 bin yıl öncesine kadar bu bölgede hüküm sürmüştür. 

Bugüne bıraktıkları en önemli miras ise ‘Tanrıların Tahtı’ olarak da anılan Nemrut Dağı zirvesinde bulunan devasa boyutlardaki heykellerdir. Nemrut Dağı ve bu anıtlar 1987 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi'ne girmiş ve dünyanın 8. Harikası kabul edilmektedir.

Yine aynı bölge, bugün de Peygamberler diyarı olarak da anılan Urfa yöresinde Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı rivayet edilmektedir. Bu olayın Kommagene Uygarlığından yaklaşık 2 bin yıl önce, yani günümüzden 4 bin yıl önce gerçekleştiği varsayılmaktadır. 

İşte Anadolu’nun geleneksel tatlarından biri olan çiğ köftenin ortaya çıkması da bu olaya dayandırılmaktadır. Çiğ köftenin buluşu ile ilgili olarak, günümüze kadar farklı hikayeler ulaşa gelmiştir. Ama bunların hemen hepsi Hz. İbrahim dönemine vurgu yapar.

Kral Nemrut, yaşamını ilahi dini yaymaya adayan Peygamber Hz. İbrahim’in büyük bir ateşte yakılmasını emreder. Bu amaçla bölgedeki bütün odunları toplatır. Hatta bölgedeki odunlar tükenmesin diye halkın ateş yakmasını da yasaklar. Yine rivayete göre bir avcı, avladığı ceylanı evine getirir. Hanımından da ceylan etiyle bir yemek hazırlamasını ister. Ancak kadın odun bulup ateş yakamaz, zaten odun olsa da yakılması yasaktır. ‘’Ne yapsam, ne pişirsem’’ diye düşünerek çareler arayan kadının neden sonra aklına bir yöntem gelir. Önce ceylanın but tarafından etini ayırır ve bu etleri sivri bir taşla iyice ezerek kıyma kıvamına getirir. Sonra da bu eti; bulgur, biber ve tuzla karıştırarak bir süre güzelce yoğurur. Böylece tadına doyum olmayan o leziz çiğ köfte ortaya çıkar.

Zamanla bu yeni lezzetin tadı da adı da bölge halkının diline düşer. Biz de bu hikayeden ilham alarak geleneksel lezzeti, kültürümüzü ve tarih mirasımızı da yaşatma adına, ürettiğimiz ürünleri Komagene markası ile efsane lezzetlere dönüştürdük.